Dünya Atasözlerinden Seçkiler


Olsa ile bulsayı ekmişler, hiç bitmiş.
Türk Atasözü

Kör bir dilenci de hiç olmazsa çiçeklerin kokusunu duyar.
Japon atasözü

Dinlemekten akıl,söylemekten pişmanlık doğar.
İtalyan atasözü

Düşmek suç değildir,düşüp kalkmak suçtur.
Alman atasözü

Zorluk seni zorlayıncaya kadar, sen zorluğu zorla.
Amerikan atasözü 

İnsanı elbisesine göre karşılarlar,bilgisine göre ağırlarlar.
Rus atasözü

Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur.
Fransız atasözü

Satın alırken kulaklarını değil, gözlerini kullan.
Çin atasözü

Düşünmeden konuşmak,nişan almadan ateş etmeye benzer.
İngiliz atasözü

Başkasından üstün olmamız önemli değildir.Asıl önemli olan şey, dünkü halimizden üstün olmamizdir.
Hint atasözü

Gençligin güzel bir yüzü, ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır.
İsveç atasözü

Gençligin degeri bilinse, ihtiyarligin şikayeti azalır.
Türk atasözü

Sağır bir kocayla, kör bir kadın mutlu bir çifttir.
Danimarka atasözü

Kadeh içinde, denizde boğulanlardan çok daha fazla insan boğulmuştur.
Alman atasözü

Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.
Arap atasözü

Tutkunun bittiği yerde mutluluk başlar.
Macar atasözü

Mirasa "nereye gidiyorsun?" demişler "esip yağmaya,sürüp savurmaya" demis.
Türk atasözü

Bir dostunuz, yemiş bahçesini geziyorsa, dalgın görünmeniz en büyük nezakettir.
Japon atasözü

Köpekle yatan pireyle kalkar.
İspanyol atasözü

Dostunuzu sık sık ziyaret ediniz, çünkü üzerinde yürünmeyen yollar diken ve çalılarla kaplıdır.
Hint atasözü

Bir kere evlenmek ödev, iki kere evlenmek eğlence, üç kere evlenmek çılgınlıktır.
Hollanda atasözü

Asılan, hırsız degil yakalanandır.
Çek atasözü

Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir.
Yunan atasözü

Büyük zekalar birlikte düşünürler.
Fransız atasözü

Sersemler, akıllıların yedi yılda cevaplandıramayacagı soruları bir günde sorarlar.
İngiliz atasözü

Uyuyan tilki rüyasında tavuk görürmüş.
Rus atasözü

Borç verirken ya paranı, ya dostunu kaybedersin.
Arnavut atasözü 

Cesur adamın bakışı, korkağın kılıcından daha çok düşman titretir.
Amerikan atasözü

Vaadler memleketinde insan açlıktan ölür.
Danimarka atasözü

Babalar, doğanın yarattığı bankerlerdir.
Fransız atasözü 

Dağın tepesine hangi yoldan çıkarsan çık, manzara aynıdır.
Çin atasözü

Kabahatini itiraf ederek affinı iste; zira bir suçu gizlemek o suçu ikileştirir.
Arap atasözü

Kuvvetine güvenerek zayıfları hor görenin kuvveti başına bela olur.
Hint atasözü

Gözler kendilerine, kulaklar başkalarına inanırlar.
Alman atasözü

Protokol Kursu Notları



PROTOKOL KURSU NOTLARI

Ø      Lokantada, mönü listesi açık kaldığı müddetçe garson gelmez. Yemek seçimi yapılınca mönü kitapçığı kapatılır.
Ø      Peçete diz üzerine katlı olarak serilir. Tabak altına serilmez. İkiye katlanan peçetenin açık uçları bedenimize bakar. Küçükse tek dize serilir.
Ø      Peçetenin amacı, ıslanan ve yağlanan dudaklarımızı silmektir.
Ø      Üst düzey peçetesini açmadan diğerleri açmamalıdır. O toplamadan toplamamalıdır.
Ø      Masadan kısa süreli ayrılmalarda peçete sandalyeye bırakılır.
Ø      Peçeteyi kullandıktan sonra peçeteye bakılmamalı.
Ø      İşi biten peçete servis tabağının sağına öylece bırakılır.
Ø      Kullanılan kağıt peçetede katlanmadan servis tabağınınsağına bırakılır. Kesinlikle buruşturulmaz.
Ø      Ev davetlerinde bez peçete olması makbuldür. İkisi de olabilir.
Ø      Tabağın içine peçete atılmaz.
Ø      Protokol yemeğinde masa örtüsü ve bez peçete aynı renkte olmalı, mümkünse beyaz olmalıdır.
Ø      Çatallar solda, bıçak ve kaşık sağda olmalı.
Ø      Çatal-bıçak dıştan içe doğru olmalı.
Ø      İki el masa altında olmamalı, en az bir el yukarıda olmalı. İki el de bileklerden yukarıda olmalı. Bilimsel olarak da ellerin yukarıda olması önemlidir.
Ø      Masadan yere düşen hiçbir şey alınmaz. Garsona yardım edilmez.
Ø      Kaşık çorba içildiği müddetçe kasesinin içinde olmalıdır. Ancak çorba bittikten sonra çorba tabağının yan tarafına bırakılır.
Ø      Limon çatalla sıkılmaz, sağ elle sıkılırken sol el siper yapılır. Çorba alt tabağının yanına konur.

KÖPRÜ KURULMAZ.

Ø      Çorbaya ekmek doğranmaz.
Ø      Tabağa çok fazla eğilinmez.
Ø      Kaşığın kenarına bırakılması, yemeğin bittiği anlamına gelir.

GARSONA YARDIM ETMEK KİBARLIK DEĞİLDİR.

Ø      Çorbanın dibini almak için tabak yatırılmaz.
Ø      Yemek esnasında bıçak-çatal ters V şeklinde olmalıdır. Arası açık olarak paralel de olabilir.
Ø      Çatalın ağzının yukarıda, bıçak ile yanyana paralel hale gelmesi "yemek bitti" demektir.
Ø      Kaşık sağ elle kullanılır.
Ø      Masadaki kaşık, bıçak ve çatal kullanılacak ele göre konulur.
Ø      Et yemekleri tek parça kesilir, tek lokma yenir. Bir parça kesilip ağza götürülür.
Ø      Pilav çatalla yenir. Çatal-bıçak el değiştirebilir. Pilav çatalla yenirken bıçakla destek verilebilir.
Ø      Börek vs. sağ elde bıçak, sol elde çatalla yenir.
Ø      Balık bıçağı sadece balığın kılçığını ayıklamak için kullanılır.
Ø      Balık bıçağı yoksa bunu ekmek parçası ile yaparız.
Ø      Balığın önce kılçığı tamamen çıkarılır, sonra parça parça yenir.
Ø      Balık çatalla yenir ancak kılçık elle çıkarılır ve tabağın kenarına bırakılır.
Ø      Tavuğun derisi yenmek istenmiyorsa, deri çatal ve bıçak yardımıyla ayrılır. Tek kesim, tek lokma prensibi uygulanır.
Ø      Ağıza istenmeyen bir lokma (taş, kıl vs.) gelirse, kağıt peçeteyle çıkarılır ve görülmeyec ek bir yere konulur.
Ø      Elde çatal bıçak, ağızda lokma varken konuşulmaz.
Ø      Sağdaki içecekler bize aittir.
Ø      Soldaki yiyecekler bize aittir.
Ø      Yiyecek servisi soldan yapılır. Boş tabaklar sağdan alınır.
Ø      İçecek servisi sağdan yapılır, sağdan kaldırılır.
Ø      Bardaklar küçükten büyüğe doğru sıralanır.
Ø      Beyaz etle beyaz şarap, kırmızı etle kırmızı şarap alınır.
Ø      Beyaz şarap soğuk içilir.
Ø      Şarap bardağının ¾ 'ü dolu olur, boşaldıkça garson doldurur. Rakı ise bittikçe doldurulur.
Ø      Boşalan su veya meyve bardağı garson tarafından doldurulur. (Protokolde)
Ø      Ne içiliyorsa onunla "Şerefe" denir.
Ø      Protokolde kadeh tokuşturulmaz.
Ø      Ast-üst kadeh tokuşturamaz.
Ø      Çok delikli olan tuz, tek delikli olan karabiberdir.
Ø      Tuzluk ve diğer istenen malzemeler elden ele verilmez. Uzanabileceği yere bırakılır.
Ø      Yemeği tadmadan tuz atılması görgüsüzlüktür.
Ø      Çatal ve bıçağın peçete ile silinmesi görgüsüzlüktür.
Ø      Büyük bıçak ana yemek bıçağıdır.
Ø      Büyük çatal ana yemek çatalıdır.
Ø      Yemek çatalıyla tatlı yenmez.
Ø      Açık biber, tuz vs. kaşığın ucuyla alınır.
Ø      Bize has ekmek tabağı varsa bir parça ekmek bölünür, gerisi bırakılır. Şayet ortak bir tabaktan alınıyorsa, ekmeğin kalanını tabağımıza koyarız. Masa üstüne koyamayız.
Ø      Bütün sebze yemekleri ve köfteler çatal ile yenilir.
Ø      Bıçağa ihtiyaç varsa çatalın kenarı kullanılır.
Ø      Yoğurt kaşıkla yenir.
Ø      Çatal tek başına kullanılıyorsa sağ elde olmalıdır.
Ø      Yemeğe ekmek banmak doğru değildir.
Ø      Bütün makarnalar çatal ile yenir.
Ø      Spagetti yerken kaşıktan yardım alırız. Makarna tabağının içinde çatalla makarnayı dürerken kaşık alttan çatala zemin yapılır. Spagetti makarna hüüp yapılmaz.
Ø      Şerefe kadeh kaldırıldığında içki olmasa da katılmak lazımdır.
Ø      Kadeh göğüs hizasında kaldırılır.
Ø      Garsonla yüzyüze iletişim kurulur, Mimikler ile anlaşılır, el ile çağırmamak gerekir. El kol hareketi yapılmaz, Hop, hışt denmez.
Ø      Zeytin, çatalla yenir, çekirdeği çatalla çıkarılır ve tabağın yanına konulur. Kül tablosuna veya masa üzerine konulmaz.
Ø      Akşamları soğuk mezeler (tereyağı, acılı ezme vs.) ekmek sol elde, bıçakla sürülerek yenir.
Ø      Peynir çatalın kenarıyla kesilir.
Ø      Protokolde kürdan olmaz. Diğer zamanlarda sol el perde yapılarak kullanılabilir. Peçetenin içine bırakılır, masa üstüne veya kül tablasına bırakılmaz.

RESTAURANT

Ø      Cam veya duvar önü tercih edilmelidir.
Ø      Restoranda teşrifatçı varsa, teşrifatçı önde, bayan ortada, biz arkada oluruz. Yoksa, biz önden giderek bayana yol gösteririz, öncülük yaparız.
Ø      Girişe yakın ayakaltı yerlere oturulmaz.
Ø      Eş ile gidiyorsak karşılıklı oturulur.
Ø      Sosyal yemeklerde eşler yanyana oturur.
Ø      Eş (bayan) erkeğin sağında oturur.
Ø      Kalabalığa erkeğin yönü dönük olmalıdır.
Ø      Bahşiş, yemek çok beğenilmişse %10, normalde %5 olmalıdır.
Ø      Restoranda yemeği bayan söylemez, bey onun adına söyler.
Ø      Erkekler pardüselerini vestiyere bırakır. Bayanlar yanına alabilir.
Ø      Tokalaşmak için önce bayan elini uzatmalıdır. Erkeğin önce uzatması görgüsüzlüktür.
Ø      Sağımızdaki bayandan sorumluyuz.
Ø      Cep telefonu, telsiz vs. yemek masasının üzerine konulmaz.
Ø      Cep telefonu mesajlarında son kısma isim yazılmalıdır.


HİTAPLAR VE TANIŞMA 

Ø      Sayın  (isim) Emniyet Genel Müdürü Sayın Gökhan AYDINER (Sayın kelimesi isime bitişiktir)
Ø      Üst ve bayanla güneş gözlüğüyle konuşulmaz.
Ø      Bayan yerine mutlaka "Hanımefendi" denilmelidir.
Ø      Genel Müdür Yardımcısına normalde "Genel Müdürüm" denilir. Ancak Genel Müdürün yanında "Sayın Müdürüm" denilmelidir.
Ø      Emniyet Eski Genel Müdürlerimizden, "Eski" başa alınmaz.
Ø      Ast, üste takdim edilir. Yani muhatap üsttür.
Ø      Diğer zamanlarda muhatap bayandır. Yani erkek bayana takdim edilir.
Ø      Genç yaşlıya, tek kişi gruba, yeni gelen mevcut olanlara takdim edilir.

MAKAMDA DAVRANIŞ

Ø      Buyur edilen koltuktur.
Ø      Söylenmemişse sırtı duvara gelen koltuktur.
Ø      Makama girerken mutlaka ajanda ve kalemle girilmelidir.
Ø      Üst veya eş düzey birisi geldiğinde makamda oturulmamalı. Misafir koltuğunda oturmalı.
Ø      Üste teşekkür edilmez "Sağolun" denir.
Ø      Makama evrak sunulurken yanına gidilmez. Karşıdan nezaketle verilir.
Ø      Ziyaret en fazla 20 dakikadır.

ELBİSE 

Ø      Protokolde koyu renk takım elbiselerdir. Lacivert ve siyah tonları. (Kahverengi arazi rengidir. Resmiyeti azaltır.)
Ø      3 düğmeli cekette, alttaki düğmenin açık bırakılması daha uygun olur.
Ø      Gömlek beyaz olmalıdır. Açık mavi tonları de olabilir.
Ø      Gömlek tek renk ise kravat çizgili olabilir. Gömlek çizgili ise tek renk kravat takılmalıdır.
Ø      Takım elbiseyle ince çerçeveli, spor kıyafetlerle kalın çerçeveli güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
Ø      Manşetli gömlekler özellikle yemeksiz toplantılarda daha iyidir.
Ø      Kravatın boyu, kemer tokasını kapatacak şekilde olmalıdır.
Ø      Ayakkabı siyah ve bağcıklı olmalıdır.
Ø      Ucunun sivri olması zarafeti arttırır.
Ø      İçinin ve dışının deri olması faydalıdır.
Ø      Çorap siyah renklidir.
Ø      Ayakkabı, çanta ve kemer aynı renkte olmalıdır. Saat kordonunda aynı olması iyi olur.
Ø      Davetiyenin altına kıyafet konusu yazılabilir.
Ø      Süs mendilinde renk sınırlaması yoktur.

TELEFON

Ø      Alo diye telefon açılması manalı değildir.
Ø      Telefonu açan kendini tanıtmalı.
Ø      Üstlerde kendini tanıtmalı.
Ø      "Ben sana dönerim" denmemeli. (Sizi sonra arayacağım denmelidir)
Ø      09:00 – 22:00 saatleri arası ev telefonu aranabilir. Cumartesi öğlene kadar, Pazar günü tam gün aranmaz.
Ø      Sekreter (Yönetici Asistanı)
Ø      İsmimize gelen e-mail'e ve telefon mesajl arına mutlaka cevap yazılmalıdır.

KADIN- ERKEK

Ø      Erkek daima yardımcı pozisyonundadır.
Ø      Ast-üst ilişkisinin olduğu yerde bayan-erkek ayırımı olmaz. Ast-üstlük geçerli olur.
Ø      Asansörden inişte kapıya yakın olan önce çıkar. Kural budur.
Ø      Merdivenden çıkarken önce bayan çıkar, inerken ise erkek önde olmalıdır.
Ø      Üst, Konuk ve Hanım daima sağdadır.
Ø      Üniformalı iken hanım solda yürümelidir.
Ø      Gelin solda, Damat sağda olmalıdır.
Ø      Yemekten kalkma teklifi önce bayandan gelmelidir.
Ø      Siparişler erkek tarafından verilmelidir.
Ø      Kadını; giyimi, evi ve yemeği temsil eder.
Ø      Erkeği; arabası, ayakkabısı ve eşi temsil eder denir.
Ø      Tanıştırılan kişilerin özellikleri söylenmelidir.
Ø      Önce elini üst uzatır, sonra ast uzatır.
Ø      Bir bayan elini uzatmadıkça erkek elini uzatmamalı. Hanımlar elini uzatmak zorunda değildir, başı ile selam verebilir.
Ø      İsmini unuttuğumuz insana soyadını sorarsak ismini de söyler.
Ø      Düğünde bayanlar tamamen beyaz giyinmemeli. (Beyazı sadece gelin giyer)

SİGARA – PURO 

Ø      Sigara, sigara ile yakılmaz. Mumdan da yakılmaz.
Ø      Çocuklu evlerde içilmez.
Ø      Resmi yerlerde kül tablası yoksa bu orada sigara içilmeyecek demektir.
Ø      Sigara yakarken el ele değmemeli.
Ø      Bir bayan, erkeğin sigarasını yakmamalı.
Ø      Puro içe çekilmez. Puro dudak ve parmak içindir. Elde yakılır ve en az 45 dk.içilir. Erkek, erkeğin purosunu yakmaz. Puro bir kerede içilmez. Özel makasıyla kesilir, sonra tekrar içilebilir.
Ø      Bayan erkeğin sigarasını yakmaz.
Ø      Tek kibrit, tek yakım tekniği (Herkes için ayrı kibrit yakılır veya çakmak çakılır.)

ÇİÇEK SEÇİMİ

Ø      Bir bayana asla suni çiçek hediye edilmez.
Ø      Çiçeği elden götürüyorsak mesaj yazılmaz. Başka biri ile gönderiyorsak not yazabiliriz

Yeni Başlayanlar İçin: Ankara Rehberi

madde 1. yeni baslayanlar için ankara aştidir. soğuğun içine işlediği anda basını kaldırıp etrafta denizi aramaz isen kolay alışırsın.

madde 2. ankara'da deniz yoktur. deniz kenarında bir kentte bir sekilde bulunmuşsan, denizi seviyorsan, ankara'yı kısa vadede sevemeyeceksin, hiç kasma. yine de çeneni kapa, ankara iyi güzel de denizi yok abi bea kabilinden düşüncelerini kendine sakla, bu muhabbetleri defalarca kez duymuş olan ankaralılar pek sevencen davranmazlar, sıcak yaklaşmazlar. baygınlık verirsiniz. yapmayın etmeyin gözünüzü seveyim.

madde 3. ankara'yı istanbul ile, izmir ile kıyaslamaya kalkmayın, bu da sevilmez, hele izmir karşılaştırması tiksinti yaratır. yok kordon vardı yok çiğdem vardı bilmem ne... gölbaşı'nda denize dökerler adamı allahama..

madde 4. ankara'da kış soğuk geçer. rüzgarı keser, ayazı süründürür. kalın giyinin, bere ve eldiven edinin; öğlen dışarı çıkıyorsanız ve geç saatlerde dışarda bulunmanız gerekecekse havaya aldanmayın. coğrafya dersinde karasal iklim için neler söylerdiniz onları hatırlayın. ya da en iyisi bir gece iliklerinize kadar üşüyün, sonra gece-gündüz sıcaklığı arasındaki büyük farkı anlayın.

madde 5. çinçin mahallesi denilen yere gece gitmeyin. gündüz de gitmeyin. illa gidecem ben gezerim görürüm hoplarım zıplarım diyorsanız, en fiyakalı, en pahalı giysilerinizi giyin, telefonunuzu boynunuza asın öle gidin.

madde 6. ankara'da deniz yoktur. alışın..

madde 7. elektronik malzeme, korsan cd falan arıyorsanız kızılay da vakit kaybetmeyin, teknosa arayıp kazık yemeyin, maltepe pazarı'nı öğrenin. ben öğrenciyim abi sözünü motto bilin, her alışverişte işe yarar.

madde 8. öğrenciyseniz, kendi evinizde kalacaksanız, bir şekilde itfaiye meydanına gidin, dibine kadar araştırın, az parayla süper ev nasıl döşenir görün. ya da beni çağırın göstereyim.

madde 9. atakule de bir halt yok, boşuna meraklanmayın, çankaya'ya sırf atakule için tırmanmama. ha eğer ben illa bozkır manzarası görecem edecem diyip de gidecekseniz, hemen aşağıdaki botanik parkına da uğrayın.

madde 10. ankara'da deniz yoktur. deniz aramayın.

madde 11. metroya girin, kaybolun, ama alışveriş yapmayın.

madde 12. odtü, bilkent, hacettepe yahut başkent üniversitesi öğrencisi iseniz, araba almayın, otobüs ve servisi tercih edin. eskişehir yolunun her sabah yaşadığı tıkanıkta tuzunuz bulunmasın. sizin yüzünüzden sınava geç kalmayayım. lütfen.

madde 13. banliyo trenleri güvenlidir, çekinmeyin kullanın. sincanlı ezik büzük gençlerle muhatap olmayın.

madde 14. kaybolursanız kimseye asla ve kat'a yol sormayın. sorduğunuz her yüz kişiden kırkı gitmemeniz gereken yönü, otuzu bambaşka bir tarafı gösterir, kalan otuz da bilmiyorum abi ben buraların yabancısıyım der. karanfil sokak'ta sağlık bakanlığı nerede diye sorarsınız, adamı kocatepe camiine çıkarırlar, yapmadıkları şey değildir. harita edinin.

madde 15. odtü'lü değilseniz, odtü kampüsüne girmeniz, alcatraz dan kaçmanız kadar meşakkatli bir meseledir, bunu bilin. ısrarcı iseniz, risk alın ve güvenpark'tan kalkan odtü minibüslerinden birine binin, kampüse girişte kimlik soran görevli minibüse girdiğinde, kendinizden emin bir şekilde adamın gözlerine sen benim kim olduğumu biliyor musun bakışı atın. işe yarayabilir. (ne yaparsanız yapın, gerekirse ormana dalın girin ama kimlik diye topkek ambalajı, kupa sekizlisi göstermeyin)

madde 16. ankara'da deniz yok. yok ulan işte, yok!

madde 17. ulus pek sevilen bir yer değildir. eski meclis binasının burada bulunması ulus'u güzel kılmaz. zamanla göreceksiniz ki, ulus'u hiçbir şey güzel kılmaz, kılamaz; olabilemez. ulus'tan ve arka sokaklarından uzak durun.

madde 18. en popüler buluşma mekanları olan kızılay gima'yı ve dost kitabevini öğrenin.

madde 19. tunalı hilmi caddesi demeyin. ankaralılar -muhtemelen hilmi'nin güzel bir isim olmadığını düşündüklerinden- direktman tunalı derler. siz de tunalı diyin.

madde 20. ankaragücü taraftarı çirkef ve kalabalık, gençlerbirliği taraftarı az sayıda ve enteldir. kalabalık bir ankaragücü taraftar grubu görürseniz sakının. laf atarlarsa karşılık vermeyin. tek kişi bile olsa, iki dakika içerisinde sürüyle adam toplayıp peşinizden koşturabilir. büyükşehir belediyespor'un taraftarı yoktur, olduğunu iddia eden olursa gülün geçin. nanik yapın.

madde 21. "boş yere ağlama, kalbini bağlama, ankara kızlarına" şarkısını öğrenin, sık sık söyleyin.

madde 22. ankara'da en güzel mevsim sonbahardır. tadını çıkarın.

madde 23. trafikte taş düşemez ama milletvekili çıkabilir. kırmızı ışıkta sizi bekletebilir. hazırlıklı olun.

madde 24. gazi üniversitesi'nin iibf dışındaki bir fakültesine gidecekseniz temkinli olun, eli tespihli takım elbiseli tiplerle saçınız, sakalınız, küpeniz üzerine bir konuşma yapmaya hazır olun. adamlarla papaz olmayın.

madde 25. gece ondan on birden sonra sokaklarda kimseciklerin kalmaması normaldir, kimyasal bomba neyin atılmamış, insanlar sığınağa kaçarcasına bir anda ortalıktan kaybolmamışlardır, olağan bir durumdur bu. sakin olun, panik yapmayın.

madde 26. cadde ortasında düğün dernek görürsen şaşırmayın, bilmediğiniz ankara havalarında da oynamayın.

madde 27. nerde olursanız olun aşağıya doğru indiğinizde kızılay'a çıkarsınız. Pek çok yere yürüyerek gidebilirsiniz, kaybolmak gibi bir şansınız yoktur, bunu unutmayın. "aha nerdeyim lan ben?"dediğinizde ulus'tasınızdır, panik yapmaya gerek yok, bent deresine doğru gitmediğinizden emin olduktan sonra, hızla metroya ulaşabilirsiniz, müzelerin biraz aşağısındadır. büyük tiyatroyu sorup, entel görünümüne girmeyin, itfaiyeciler çarsısını sorun, kimse sizi kandırmasın. samanpazarı da olabilir. ulus dışında ankara'da hiçbir yerde absürd bir durumla karşılaşmazsınız.

madde 28. etrafınızda, gözünüzü nereye çevirdiyseniz bir robocopa çarptıysa kızılay'dasınız demektir.eylem yapılacak anlamındadır bu. korkmayın. yine, bir avuç eylemci için 4 otobüs robocop, çevik kuvvet inmiştir. bu kadar polisi nereye göndersin kardeşim bu devlet?! mantığıyla öyle bakınır dururlar o polisler.

madde 29. ssk işhanı ve sakarya alkol mekanlarıdır. en berbat birahanelerden tutun meyhane ve club ortamlarının hepsi vardır oralarda.

madde 30. ankara'da güz bambaşkadır. özellikle, kalabalığı seviyorsanız, yüksel caddesinde; tenhalığı seviyorsanız, bahçeli 7. cadde hariç her caddesinde ve tandoğan'ın ara sokaklarında turlarsanız, bir aylığına bu şehri sevebilirsiniz belki. onun dışında bürokrasi hemen her zaman kendisini hissettirir de bir tek sakarya caddesine uğramaz gibi gelir bana.

madde 31. ankara melankoliktir, ekim güzeldir.

madde 32. ankara'ya geldik laila ya gidelim diye gazlara geldiyseniz 1 şişe viski için 300 milyon, bir bira için 20 milyon gibi fiyatlara hazırlıklı olun. armada ile migros alışveriş merkezi eşittir ama migros alışveriş merkezi biraz daha eşittir. (bkz: mudo)

madde 33. metroya binerken her zaman ve her zaman, mutlaka inenlere yol verin. inen ve binenlerin toplu çemkirmelerine maruz kalmayın. metro ve ankaray'ı karıştırmayın. ikisi de kızılay da kesişir; ankaray aşti ye gider, metro ise akköprü ve batıkent tarafına.

madde 34. kar-buz çok olur lütfen dikkatli adımlarla yürüyün.

madde 35. ankara'daki yürüyen merdiven adabında acelesi olmayan vatandaş sağda dursun diye bir kural yoktur. yürüyen merdivene binecekseniz yürümeyin, durun zira merdiven zaten sizin için yürümektedir.

madde 36. kavaklıdere, ayrancı mevkilerine belediye otobüslerine bindiğinizde fark edeceksiniz ki otobüsün yaş ortalaması 65-70 civarlarındadır. korkmayın takım elbiselerle otobüse binmenize gerek yok herkes öyle biniyor diye.

madde 37. genelkurmay önünde ayakkabınızı bağlamak üzere durmayın. makinalı tüfek doğrultuyorlar.

madde 38. -"hocam"a alışın, bu lafı duyunca kendinizi hoca gibi hissetmeyin. bir ankara klasiğidir, özellikle üniversite kampüslerinde güvenlik görevlileri öğrencilere, taksi şoförleri güvenliğe, büfeciler büfecilere, kısaca herkes herkese hocam der. ayrıca taksi şoförü üniversiteli olduğunuzu anladığı anda hocam diye hitap eder size. hoca değilsiniz, ankaralısınız.

madde 39. radyo odtü çok hoş bir kanaldır. frekansı 103.1 dir. hafta içi sabahları modern sabahlar olur güzeldir.

madde 40. harikalar diyarı, zart zurt gölü ankara'nın tarihi yerleri değildir, aldanmayın.

madde 41. bahçeli'ye giderkenki yolun ortasındaki gökkuşağı adlı yapının ne ayak olduğunu sormayın boşuna. bilene rastlamadım.

madde 42. kızılay'daki yapı kredi binasındaki leyleklerin niye birinin yan yan diğerinin de kanatlarını farklı frekanslarda çırparak uçtuğu üzerine kafa yormayın. biz yorduk yararını görmedik.

Komik Ölümler: Kafasıyla Mermer Kıran Adam

İstanbul Esenler'de, arkadaşlarıyla iddiaya tutuşup kafasıyla mermer bloku kırmaya çalışan medyatik karatecinin mermer yerine kafasını kırarak beyin travması sonucu ölmesi

Komik Ölümler: Lunapark Bekçileri

Zincirler
İzmir Göztepe'de, bir lunaparkta kafadar iki gecebekçisinin uçan sandalyeyi (zincirler) çalıştırıp binmeleri ve çalışmaya başladıktan sonra merkez-kaç nedeniyle kapatamamaları sonucu durduracak kimse olmayınca inemeyip sabaha kadar kusarak hayatlarını kaybetmeleri